ZAMAN YOLCULUĞUNDA KAHVE
06 Mart 2011, 22:15
Hergün dünyada 1.6 milyar fincan kahve tüketilmektedir.Tüketilen bu kadar kahve ile her gün üç yüz kadar olimpik yüzme havuzunu doldurmak mümkündür. Günümüzde evinde kahve olmayan insanlara nadiren rastlanıyor. Yağdan sonra en fazla alınıp satılan ikinci emtia durumundadır.
Bundan bin iki yüz yılı aşkın bir süre önce,gün boyu çalışan insanlar uyarıcı bir maddeden yoksun olarak geceleri ayakta kalmaya çalışmışlardır. Günün birinde,bir keçi sürüsünün dikkatli çobanı,Halid adlı Arap,bu basit fakat hayatımızı değiştirecek bu maddeyi keşfetmiştir.
Halid,otlayan keçilerinin belirli bir meyve yedikten sonra canlanıp hareketlendiğini farketti.Bu meyveleri toplayıp kaynatmayı denediğinde ise kahve ortaya çıktı.
Biz bugün kahveyi neden içiyorsak,Yemenli Sufiler de aynı sebepten içiyorlar. Uyanık kalmak,dinç hissetmek için.Kahve sayesinde gece geç saatlere kadar uyanıkkalıp çalışmalar yapmamız artık daha kolay.
Londra'da beş yüz civarında kehve evi açılmış ve İngiltere genelinde kahve evi sayısı üç bini bulmaktaydı. Bir kuruş gibi paraya kahvenizi yudumlarken dönemin parlak zekalarıyla konuşup,sohbet etme fırsatını bulduğunuz bu mekanlara ''Kuruşluk Üniversite''gibi isimler verilmekteydi.
Kahvenin dibinde telve kalmasının sebebi ise kahve filtre edilmeden kaynatılmakta olduğundandı.Daha sonra yeni bir kahve hazırlama ve içme usulü keşfedildi ve küçük kahve evlerinde kısa sürede benimsendi. Bugün Cappccino adıyla bildiğimiz içeceğin ortaya çıkış sebebi,Viyana'yı kuşatıp Osmanlılara karşı savaşan Capucin manastırı tarikatına mensup bir rahip olan Marco D'Aviano'dur.
Rahip,Osmanlı ordusundan ele geçirilen ganimet çuvallarında kahveyi bulmuştur. Yaptığı bu Türk kahvesi fazla sert bulununca içine krema ve bal karıştırdı.Kahvenin rengi,Capuchinler'in cüppeleri gibi açık kahve rengine dönüştü. O zamandan beri Viyanalılar bu içeceğe Marco D'Aviano'nun tarikatının anısına Cappuccino adını verdiler. O günden bugüne de Cappuccino yumuşak tadı için içildi. Kahve avamın altınıdır. Altın gibi,insana kendini zengin ve asil hissettirir.
KAHVENİN ZARARLARI
Yüksek tansiyon: Yapılan araştırmalara göre, düzenli olarak günde 4-5 bardak kahve içenlerin kan basınçları, yani tansiyonları hızla yükseliyor.
Kalp: Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmeleri gerekiyor.
Mide: Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincandan fazla kahve tüketmemeleri gerekiyor.
Şeker hastalığı: Yapılan araştırmalar, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyortı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.
Su kaybı: Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.
Doğurganlık: Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.
Hamilelik: Kafeinin anne karnındaki bebeğe zararlı olduğu biliniyor. Uzmanlar, hamile kadınların günlük kafein tüketme sınırlarının 300 mg ile sınıtlı kalması gerektiğini belirtiyor.
Yüksek tansiyon: Yapılan araştırmalara göre, düzenli olarak günde 4-5 bardak kahve içenlerin kan basınçları, yani tansiyonları hızla yükseliyor.
Kalp: Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmeleri gerekiyor.
Mide: Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincandan fazla kahve tüketmemeleri gerekiyor.
Şeker hastalığı: Yapılan araştırmalar, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediğini ortaya koyuyortı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.
Su kaybı: Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.
Doğurganlık: Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.
Hamilelik: Kafeinin anne karnındaki bebeğe zararlı olduğu biliniyor. Uzmanlar, hamile kadınların günlük kafein tüketme sınırlarının 300 mg ile sınıtlı kalması gerektiğini belirtiyor.
KAHVENİN FAYDALARI
Kanser: Kahve, yeşil ve siyah çay gibi antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor. Ayrıca, yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.
Safra taşları: Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Konsantrasyon: Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
Parkinson: Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarıldı. Buna karşın, menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini artırıyor.
Karaciğer: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.
Kanser: Kahve, yeşil ve siyah çay gibi antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor. Ayrıca, yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.
Safra taşları: Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Konsantrasyon: Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
Parkinson: Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarıldı. Buna karşın, menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini artırıyor.
Karaciğer: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_oJ4wTXxApYxMvoXprb7zqkWyJSsMSLNdHihAu7N0e94ybmFT8nmbA-7HFnYk3emNUaGLESUExQnSVuFiJHv-d2Nzy6lOe_3P9Aw5kLWgZtllWd-lcV3z5HrIh8cOPFv2nTcQWNKwBbI/s400/images.jpg)
Kanser: Kahve, yeşil ve siyah çay gibi antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor. Ayrıca, yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.
Safra taşları: Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Konsantrasyon: Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
Parkinson: Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarıldı. Buna karşın, menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini artırıyor.
Karaciğer: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor.
Kahve hem uyanık tutuyor hem hafızayı kuvvetlendiriyor
Bilimsel araştırmalar, orta düzeyde kahve tüketiminin sağlık üzerinde faydaları olduğunu ve günü çok daha canlı bir biçimde geçirmeyi sağladığını kanıtladı. Kahve sadece uyanık kalmaya değil, kısa süreli hafıza, düşünme ve odaklanma gibi bilişsel yeteneklerin etkinliğine de yardımcı oluyor.
Bilimsel araştırmalar, orta düzeyde kahve tüketiminin sağlık üzerinde faydaları olduğunu ve günü çok daha canlı bir biçimde geçirmeyi sağladığını kanıtladı. Kahve sadece uyanık kalmaya değil, kısa süreli hafıza, düşünme ve odaklanma gibi bilişsel yeteneklerin etkinliğine de yardımcı oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder