15 Mayıs 2012 Salı

maydonoz




                                      MAYDANOZ:
Derleyen Fazlı Dombaycı

Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfor ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor.

Maydanozun faydaları Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar.
Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..

13 Mayıs 2012 Pazar

nane


                                                           NANE


NANE: Dünyada 25-30 kadar türü bulunan, sağlık açısından son derece faydalı, hoş kokulu bir bitkidir. Daha çok nemli yerleri sever.
Nanenin Faydaları: İştah açar. Sinirleri yatıştırır ve vücuda rahatlık verir. Strese ve baş ağrısına iyi gelir. Spazm ve kalp çarpıntısı riskini azaltır. Ateşi düşürür. Sindirim sistemi ve mide için çok faydalıdır. Sindirimi kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Ülsere ve mide yanmasına iyi gelir. Kusmayı, mide bulantısını ve ağrısını önler. Grip, bronşit gibi soğuk algınlıklarında ve öksürükte faydalıdır. Diş ağrısını ve ağız kokusunu giderir. Anne sütünü arttırır. Sinirsel iktidarsızlığa iyi gelir.
Nane Nasıl Kullanılır? Nane, salata ve yemeklere güzel kokusu ve farklı tadıyla ayrı bir lezzet katmak için kuru ya da taze olarak katılabilir. Ayrıca, nane çayı hazmı kolaylaştırmak için yemeklerden sonra içilebilir. Naneden elde edilen nane yağı da çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Yapraklarından hazırlanan nane çayı sakinlik verir. Soğuk algınlığı ve mide bulantısını giderir. Sindirimi kolaylaştırır ve bağırsaktaki gazları söker. Nane suyuna bir miktar sirke katılıp içilirse iç kanamaları durdurmaya yardımcı olur. Nanenin sakinleştirici etkisi nane yağı için de geçerlidir. Nane yağı ciltteki yanık lekelerini gidermekte ve soğuktan kaynaklanan şişlikleri indirmede etkilidir. Nane kaynatılıp buharı koklanırsa solunum yollarını açar ve soğuk algınlığına iyi gelir.



KAYNAK :ŞİFALI BİTKİLER.COM

6 Mayıs 2012 Pazar

LAVANTALAR





                                                 LAVANTALAR
Lavanta Bitkisi ve Çiçeği: Karabaş otu olarak da bilinen Lavanta, güzel kokulu mavi ve beyaz renklerde çiçekler açan bir bitkidir.


Lavantanın faydaları

Hoş kokusuyla her zaman süsü bitkisi olarak değerlendirilen lavanta, saç dökülmesinden uykusuzluğğa kadar bir çok rahatsızlığa deva oluyor! Lavanta (Lavandula angustifolia) tarih boyunca hep süs bitkisi olarak değerlendirilmiştir. Ülkemizde de özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yetiştirilen bir bitkidir. İngiliz ve Amerikan mutfağında bazı etli yemeklerde sosun içerisine taze lavanta çiçekleri ve körpe olan lavanta yaprakları ilave edilir.


Lavanta kokusu ile genç ve dinç kalın!

Bir tutam lavanta ile erken yaşlanmaya karşı koyacağınızı biliyor muydunuz? Gençliğinizi garanti altına almak için bu mor renkli çiçeği evinizden eksik etmeyin..

Kendinizi yorgun ve sinirli mi hissediyorsunuz? Bir tutam lavanta, her şeyi kontrol altında tutmanıza yardımcı olacaktır. Beş dakika içinize çekeceğiniz hafif bir lavanta kokusu; erken yaşlanmanıza neden olan stres hormonu 'kortisol'un salgılanmasını yavaşlatarak sakinleşmenizi sağlar.

AFRODİZYAK KOKU 
Bu konuda yapılan küçük bir çalışma; lavanta koklamanın sadece kortisol seviyesini düşürmediğini, aynı zamanda insanların vücudundaki antioksidan aktivitesini yükselttiğini gösteriyor. Bu, lavantanın sağlığa yararlarını sergileyen ilk çalışma değil... Örneğin uzun zamandır lavantanın afrodizyak etkisi olduğu biliniyor. (Ayağına masaj yaparken lavanta kokulu bir losyon kullanırsanız ne demek istediğimizi anlarsınız...)

BAŞ AĞRISI İLACI 
Aslında yapılan birçok araştırma; lavantanın, uykusuzluğa da iyi geldiğini gösteriyor. Zaten bu nedenle yastıkların içine hafif bir lavanta kokusu ekleniyor.
* Lavantanın bilinen daha birçok gücü var. Örneğin lavanta yağı, uzun zamandan beri antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılıyor.
* Ayrıca, şakaklar lavantayla ovulduğu zaman, baş ağrısına da iyi geliyor. (Ama bazı araştırmalar da, fazla lavanta kullanımı genç erkeklerin hormonlarını altüst ettiğini ortaya koyuyor...)
Stresi yok ediyor

* Size tavsiyemiz; ellerinizi bu küçük mor çiçekten ya da onun gibi kokan bitkilerden fazla uzaklaştırmamanız... Çünkü stresinizi ortadan kaldıracak bir tutam lavanta vücudunuzu da daha genç tutacaktır.

* Size bir de önerimiz var: Kendinize bir günlük program hazırlayın. Gün içinde yapmanız gereken ve sizi endişelendiren her şeyi buraya yazın. Defterinizin yapraklarının ise lavanta kokulu olmasına dikkat edin.

24 Nisan 2012 Salı

KUŞ BURNU




                                   KUŞ BURNU                


Kuşburnu meyvesinin tıbbi ve beslenme değeri konusundaki bilgiler oldukça eskidir. Hipokrat zamanında iltihaplara karşı Ortaçağda ve daha sonraki dönemlerde kan tükürmelere, dişeti kanamalarına, böbrek meme safra taşlarına, tenyaya, yılancık hastalığına karşı kullanılmıştır.
(Baytop 1984)
Ayrıca şeker hastalıklarına, yan ağrılarına ve ishale karşı kullanımı çok yaygındır.
Ülkemizde de basur-hemoroid’e, raşitizme ve romatizmaya karşı şifa bulunduğundan dolayı kullanımı yaygındır. Etkin bir kan temizleyici,barsak yumuşatıcı, kurt düşürücü özelliğe sahip olan Kuşburnu, C Vitamini zenginliğinden ötürü vücudun gelişmesini düzenler.
(Yağmur ve ark. 1991) 
C Vitamini, vücutta bağ dokusunun sağlam ve sıkı olmasını sağlayarak soğuk algınlığı, nezle, grip ve diğer ateşli hastalıklara karşı direncini artırır.
A ve E Vitaminleri ile birlikte antioksidan etki göstererek kanser riskini önler, ayrıca fenolik maddelerle birlikte damar cidarlarının sağlam olmasını sağlar. Sonuçta kanamaların önlenmesine yardımcı olur.
Kuşburnu meyveleri yüksek oranda birçok vitamin ve mineral madde içerirken bitkinin diğer organları ise tıbbi özelliğe sahip tanen, glikozit ve flovenitler  gibi organik maddeleri önemli miktarda içermektedirler.
(İlisulu 1992 )
Özellikle bitkisel gıdalarla sağlanan gıda posasıyla A, C, ve E vitaminlerine büyük işlevler yüklenmektedir. Refah toplumlarında stres, bedensel hareket yetersizliği ile birlikte işlenmiş, doğaldan uzaklaştırılmış, enerji ve protein yoğun gıdalarla beslenme  başta kalp damar rahatsızlıkları olmak üzere birçok müzmin hastalığı beraberinde getirmektedir. Bu yüzden beslenmeden söz edildiği yerde mutlaka yağ ve yağlı yiyeceklerin etkilerinin azaltılması, meyve ve sebzelerin olabildiğince çok tüketilmesi önerilmektedir.
Kuşburnu ve ürünleri özellikle askorbik asit yani C vitamini ve fenolik maddelere bağlanan P vitamini faktörü ile dikkat çekmekte ve tanınmakta ve halk tarafından şifa niyetiyle tüketilmektedir. Tarih boyunca Tıbbın  şifa olarak kullandığı en büyük kaynak: tabiat bitkileridir.
(Anon 1992; Cemeroğlu 1992)
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi tarafından 1996 yılında ‘doğrudan basım yöntemiyle kuşburnu tozu ve C vitamini içeren tabletlerin basılabilme özelliklerinin incelenmesi’ konulu bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışmayla ülkemizde, ithal edilerek satılmakta olan kuşburnu müstahzarına alternatif bir tablet formülü geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla kuşburnu bitkisinden elde edilen kuru toz ve C vitamini etken madde olarak kullanılmış,çalışma başarıyla sonuçlanmış ve kuşburnu içerikli C vitamin sandoz tabletleri üretilmiştir.
Bu meyve Hipokrat zamanında iltihaplara karşı ortaçağda kan tükürmelere, dişetleri kanamalarına karşı, böbrek, mesane, safra taşlarına, tenyaya, yılancığa, şekere yan ağrılarına, ishale karşı kullanılmıştır. Bizde de basura ateşli hastalıklara karşı kullanılmakta, dinçlik verici özelliğinden ötürü zinde kalmak için çayı içilmektedir. 
Günümüzde bu meyvenin başlıca önemi içinde çok miktarda C ve P Vitamini içermesidir.
C vitamini Şayet yeteri derecede alınmazsa vücutta kifayetsizlik belirtileri başlar. Bunu da konnektif dokudaki aksaklık yapar. Zira böylelerinde intersellüler  sement maddesinin normal depolanması aksar. Kanama istidadı başlar. Yaraların iyileşmesi uzar. Osteoblasiat layıkı vechile doku yapamaz. O zaman da kemik tuzları yeter derecede depolanamaz. Neticede skobüt hastalığı meydana gelir. Günümüzde bu kadar gıdasız kalınmadığı düşünülürse pratikte klinik skobütü yerine daha ziyade sub-klinik C vitamini yetersizliği görülür.  Bu durumlarda ise şunlar hissedilir: Yorgunluk, kesiklik, adale ağrıları. Bu şikayetlere paralel olarak (ilk 40 günde) plazmadaki C Vitamini düşer. İdrardaki de azalır. Plazmadaki %0.3 mg. altına düşünce bunu lökosit ve trombositlerdeki (dokulardaki) düşüklük takip eder. Ve 30-90 gün sonra bütün kandaki sıfır olur. Bu devrede dışardan Cvitamini verilse ilk zamanda idrarda rastlanmaz. Vücut evvela dokulardaki açıklarını kapatır. İdrara bütün açıklar kapandıktan sonra geçer. 
Klinik araz plazmadaki C Vitamini miktarı 0,1mg.’ın altına düşünce kendini belli eder. Preskobütük devrede kandaki Cvitamininin sıfır olduğu zamana rastlar. O zaman idrarda da sıfır olur.

17 Nisan 2012 Salı

İNCİR AĞACI


                                        İNCİR AĞACI


Diğer İsimleri: Yemiş, Ficus carica, Fig, Figue
                                    




                                        İNCİR AĞACI
İncir: Dutgillerden asıl vatanı Akdeniz kıyıları olan yaprakları geniş ve dilimli bir ağacın meyvesidir. Çok lifli bir besin olan incir A, C ve B vitaminlerinin yanında sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve demir mineralleri açısından oldukça zengindir. Ayrıca, özellikle kuru incirde omega-3 ve omega-6 yağ asitleri ve protein bulunur.100gr Kuru incir kalori : 250 kalori
  • Kabızlığı giderir.
  • Basura iyi gelir.
  • Bağırsakları yumuşatır.
  • Nekahat devresini kısaltır.
  • Kansere karşı koruyucudur.
  • Mide tembelliğini tedavi eder.
  • Nezle ve sıtmada da kullanılır.
  • Vücuda kuvvet ve enerji verir.
  • Hücrelerin yenilenmesini sağlar.
  • Halsizliğe ve unutkanlığa iyi gelir.
  • Kuru incir kan yapıcı etkinliktedir.
  • Vücudu ve sinirleri kuvvetlendirir.
  • Özellikle Kuru incir balgam söktürür.
  • Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir.
  • Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Lapası, yanık ağrılarını keser.
  • Dallarından akan süt, nasır ve siğilleri giderir. sifalibitkileriniz.com
  • Bronşları yumuşatır. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır.
  • İçerdiği yüksek lif oranı sayesinde sindirimi hızlandırır ve kolaylaştırır.
  • Bakteri ve virüslerin çoğalmasını önleyerek hastalıklara karşı direnci arttırır.
  • İçeriğindeki fosfor ve kalsiyum sayesinde kemik ve diş sağlığı için yararlıdır.
  • Kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcıdır. Kuru incirdeki omega-3 kolesterolü azaltmakla
    birlikte beyin ve kalp sağlığı içinde faydalıdır.
İncir Nasıl Kullanılır? İncirin meyvesi yaş ve kurutularak yenebilir, reçeli ve kompostosu yapılır. Ayrıca incir ağacının dallarından akan beyaz sütten de yararlanılır. Dallarından akan sütü nasır ve siğillere sürülürse iyi gelir. Kuru incir kalori, protein, potasyum, kalsiyum ve demir açısından daha besleyicidir.
100gr Taze incir : 75-80 kalori
100gr Kuru incir kalori : 250 kalori


14 Nisan 2012 Cumartesi

ÇAM AĞACI



                                                     ÇAM AĞACI

Çam ağacı, Pinaceae (çamgiller) familyasından Pinus cinsinden orman ağaçlarını içeren iğne yapraklı türlere verilen ad. Türkiye’de yetiştiği yerler:Hemen hemen her bölgede.




Genç Çam ağaçlarının tacı genellikle konik dalları yatay ve çevrel dizilişlidir. Yaşlı ağaçların tacı ise yuvarlak, düz ya da yayvan olabilir. Türlerin çoğunda gövde kabuğu kalın, pürüzlü ve çatlaklıdır. Çam ağaçları kuraklığa dayanıklı olmakla birlikte, iyi gelişip çoğalabilmeleri için temiz hava ve bol ışık gerekir.

Çok çeşitli yüksekliklerde yetişen 10-20 m yüksekliğinde, kışın yapraklarını dökmiyen, genellikle ormanlar teşkil eden iğne yapraklı ağaçlar. Açık tohumlu bitkilerin kozalaklılar sınıfındandır. Çam ağaçlarının 90 kadar türü vardır. Genellikle Kuzey Yarım Kürenin mûtedil bölgelerinde geniş bir yayılma alanı gösterir. Tropik bölgelerin yüksek dağlarına kadar çok geniş bir yayılma alanı gösterdiklerinden, çok çeşitlilik gösterirler. Çam türlerinin kurak yetişme yerlerinde de yetişmelerinin ve kurak toprakların ağacı olmalarının sebebi, iğne yapraklarının sert ve kalın epidermis tabakasından meydana gelmesi, uzun kök sistemleri ile derin toprak katlarının neminden faydalanmalarıdır. Çamların toprak yönünden istekleri azdır. Onun için diğer ağaçların yetişmediği topraklarda kolaylıkla yetişebilirler. Fakat kurak, kumlu, çakıllı topraklarda yetişen pekçok çam türleri olduğu gibi, asitli topraklarda ve hatta bataklıklarda yetişenler de vardır.

Çam ağacının gövdesi dik, silindirik ve üst taraftan dallıdır. Kabuk esmer renkli ve pulludur. Dallanma tarzı uzun ve kısa sürgün olarak 2 çeşit sürgün meydana getirmekle karakteristiktir. Kabuk ve odun kısmında reçine bulunur. Yapraklar iğnemsi, uzun veya kısa, sert ve koyu yeşil renklidir. İkişer ikişer gruplar teşkil ederler ve kısa sürgünlerin ucunda bulunurlar. Çam ağaçlarının ömürleri 100 ile 1000 yıl arasında değişmektedir. Ancak dünyanın en yüksek ağaçlarından biri de yine bir çam türü (P.aristata) olup yaklaşık 4000 yaşındadır. Erkek çiçekler sürgünlerin tepelerine yakın kısımlarında meydana gelirler. Çiçek tozları sarı renklidir. Dişi çiçekler kozalak adı verilen çiçek durumları yaparlar. Kozalakta kanatlı tohumlar bulunur.

Ülkemizde beş çam ağacı türü tabiî olarak bulunmaktadır: Kızılçam (Pinus brutia), Halepçamı (P.halepensis), karaçam (P.nigra), fıstıkçamı (P.pinea), sarıçam (P.silvestris).

Kızılçam (P.brutia): Yayılma alanı yalnız Güney İtalya, Balkan Yarımadası, Batı ve Güney Anadolu kıyı bölgeleridir. Toroslarda geniş ormanlar meydana getirirler. Genç fidan ve sürgünleri kırmızı renktedir. İğne yaprakları donuk, ince, sert ve uzundur. Kozalakları çok kısa saplı, dalda karşılıklı ve çoğunlukla ikisi bir arada bulunur. Memleketimizde terementi veya ham reçine istihsali, diğer türlerde de bulunmakla beraber, daha elverişli ve randımanlı olmasıyla kızılçamdan elde edilir.

Halepçamı (P.halepensis): Akdeniz çevresi memleketlerinde, kıyı bölgelerinde, özellikle kumsal yerlerde yetişir. Zeytin ağaçları gibi mûtedil bir iklim ister. Halepçamında iğne yapraklar kızılçamınkine göre daha kısa, daha ince, daha yumuşak ve açık renklidir. Kozalakları uzun saplı olduğundan aşağı sarkar. Genç sürgünleri de kırmızı değil, açık sarı renklidir.

Kaçaçam (P.nigra): İspanya’dan îtibaren bütün Akdeniz çevresi memleketlerinde tabiî olarak yetişen bu çam türünün, doğu sınırı Anadolu’dur. Kuzey Anadolu ormanlarında sarıçamın alt basamağında 800-1300 metreler arasında yetişir. Güney Anadolu’da ise kızılçam ormanlarının üstünde, sedir ormanlarının altında yer alır. Gövde ve dalları koyu esmerdir. İğne yaprakları sarıçamınkinden uzun, koyu yeşil, sert ve batıcıdır. Kozalakları da sarıçamınkinden daha uzun ve daha kalındır.

Fıstıkçamı (P.pinea): Bu çam türü, şemsiyeye benzer bir büyüme gösterir. Bu tür de Akdeniz çevresi ülkelerde yetişir. Türkiye'de Antalya Aksu Irmağı-Manavgat arası ve Bergama Kozak nahiyesinde topluluklar meydana getirir. Diğer sahil bölgelerinde münferit ağaçlar halindedir. Vatanı muhtemelen Doğu Akdeniz çevresidir. Kozalakları ikişer ikişer ve karşılıklı olarak daldan çıkar. Kozalaklardan elde edilen oldukça büyük tohumlarına “çamfıstığı” denir. Besin olarak kullanılır. Bol miktarda yağ taşır. Ortalama olarak bir ağaçtan 120 kg kozalak ve bundan da 6-8 kg temiz iç fıstık elde edilir.

Sarıçam (P.silvestris): Avrupa’da ve Sibirya’da geniş bir yayılma alanı olan sarıçamın, Türkiye’de Türk-Rus sınırından îtibaren batıya doğru uzanan ve 38. enlem dairesi dolaylarına kadar inen bir yayılma alanı vardır. Bu bölgelerde dağların yüksek yerlerinde ağaç sınırı 1800-2000 metreye kadar çıkabilen çam türüdür. Kozalakları saplı olduğundan aşağı doğru sarkar. Sürgünleri açık sarı, iğne yaprakları açık yeşil renkte, kıvrıktır. Tomurcukları reçinesizdir. Gövdelerinden, yaralanması suretiyle reçine elde edilir.

KAYNAK:UZMAN TV

2 Nisan 2012 Pazartesi

ELMA AĞACI






                            ELMAAĞACI

Diğer isimleri
elma ağacı, pirus malus, ekşi elma , yabani elma, malus silvestris, arapçası, tüffah, farsçası: sib / latincesi: pyrus malus, apple

Gül ailesinden olan bitkinin meyvesi yenir. Elma Avrupadan Orta Asya ya kadar her yerde yetişir. Dünya üzerinde 1200 yakın elma ağacı çeşitleri vardır. Ülkemizde yaklaşık 350 tane elma çeşidi olduğu söylenir. 10 metreye kadar yükselebilen beyaz ve pembe çiçekli bir ağacın meyvesidir. Tadı ve rengi yetiştiği yörelere göre değişir. Taze meyve olarak tüketilmekte sirke, şarap ve meyve suyu, yemeklerde, tatlılarda sıkça kullanılır. Hoş kokulu, ferahlık verici olmasının yanında besin değeri son derece yüksektir. Türkiye'nin en tanınmış elma çeşitleri Amasya, Ferik ve Çakırdak'lıdır. Bunların dışında Golden ve Starking gibi yabancı elma cinsleri de ülkemizde yetiştirilmektedir.

Tedavi edici özellikleri açısından en eski tıb alimleri bile elma kürünü övmekteydi. Ortaçağda tıb alimi Sainte Hildegarde, ağacın yalnızca meyvesini kullanmıyordu çiçek ve yapraklarını göz hastalıklarında yeni çıkan filizlerini gut krizinde tomurcuklarını baş ağrısına, sarılığa, zor sindirime, mide ekşimelerine
, koliklere ve pekliğe karşı veriliyordu, bir çok hastalığa kullanıyordu. Elma ağacının kabuğu tonoktir ve uyarıcıdır. Gevşemiş deriyi ve damarları germe, sıkıştırma yönünde olumlu etkileri vardır. İçinde A- B1-B2- B3- B6-E malik asit, vitaminleri bulunur. Meyvenin en zengin yeri kabuğudur.

Tıbbi Özellikleri :
Sinirleri kuvvetlendirici, Yorgunluk giderici, Kalbi koruyucu, Tansiyon düşürücü, Kan şekeri düşürücü, Karaciğer ve Dalak hastalıklarında iyileştirici, içerdiği fazla miktarda pektinden ötürü yüksek kolesterolü düşürdüğü bildirilmiştir. Kasları kuvvetlendirir. İdrarı artırır vücuttaki zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Cilde tazelik kazandırır. Sağlık meyvesidir. Romatizma, Bağırsak yumuşatıcı, Gut hastalarına, Karaciğer Böbrek damar sertliği çekenlere, Hemoroite, egzamalara ve deri hastalıklarına, tatlı elma yemek hazımsızlığına, ekşi elma mide ve bağırsak rahatsızlıklarına enfeksiyonlara karşı etkilidir.

Önerilen kullanım şekli

*Üç günlük elma kür bir günde 1-1,5 elmayı kabuğu ile rendeleyin. 2 gün başka hiç bir şey yemeden sadece temiz su içerek yiyin. Üçüncü günde hafif besinler katabilirsiniz. Sindirim sisteminizin, 

böbreklerinizin, karaciğer, kanınızın yenilendiğini, bağırsak enfeksiyonlarına faydalı olduğunu görürsünüz.

* Boğaz hastalıkları ve öksürüğe elma ağacı çiçek ve yaprakları 2-3 tane kaynar suya atılır. Demlendirilir. Çay olarak 1 fincan içilir. Baş ağrısına, mide hazımsızlıkları, idrar söktürmeye ve kabızlığa da faydalıdır.

* Yatmadan önce yenilecek bir elmanın uykusuzluğa, bronşları açmaya bağırsakları yumuşatmaya oldukça faydası vardır.

* Elmadan çıkan meyve suyu bal ile karıştırılıp içilir. Deri üzerine sürülürse cildi güçlendirir ve dokuyu güzelleştirir.

* Yeni kesilmiş elma kabuğu deri üstüne konularak gevşemiş deri hücreleri tazeleyerek derinin sıkışması sağlanır.

*Nedeni ne olursa olsun, elma sirkesi uykusuzluğunuzu gidericidir. Üç çay kaşığı elma sirkesi ile küçük bir çorba kaşığı balı karıştırın. Yatmadan önce bu karışımdan iki çay kaşığı alın. Bir saat sonra uyuyamadıysanız, tekrar iki çay kaşığı alın. Elma sirkesinde, bal kadar sakinleştirici etki eden potasyum, demir, magnezyum gibi mineraller bulunur. 

30 Mart 2012 Cuma

SAKIZ AĞACI

Sakız Ağacı (Pistacia lentiscus): Bahar aylarında yeşilimsi çiçekler açan, ortalama 3-4 metre boylarında olmakla birlikte 10 metreye kadar boylanabilen, sık dallı, çalı görünümünde, kışın yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Uçucu yağ, acı madde, reçine ve masticin adlı bir madde içerir.


Sakız Ağacı Nasıl Kullanılır? Ağacın gövdesine açılan çiziklerden akan reçine toplanır ve katılaştıktan sonra kullanılır. Özellikle yapıştırıcı ve vernik üretimi için sanayide kullanılmaktadır. Parfümeri ve kozmetik alanında da kullanılır. Ayrıca, güzel bir tat ve koku vermesi için başta sütlaç ve muhallebi gibi sütlü tatlılar olmak üzere tatlı ve yemeklere de katılmaktadır.


Sakız Ağacının Faydaları – Sakız Ağacı Faydaları

- Dişetleri kuvvetlendirici: Altın damla sakız çiğnenir.
- Mide gastiridi: Altın damla sakızı, keten tohumu, kekik öğütülüp balla macun yapılarak aç karnına 1′er tatlı kaşığı yenir.
- Ülser: Altın damla sakızı, keten tohumu, kekik öğütülüp balla macun yapılarak aç karnına 1′er tatlı kaşığı yenir.
- Gaz Söktürücü: Altın damla sakızı, nane, rezene ile beraber öğütülüp balla macun yapılıp yemeklerden sonra 1′er çay-tatlı kaşığı yenmeye devam edilir.
- Apse: Altın damla sakızı un haline getirilip yaralara ekilir. 50 gr. Balmumu, 150 gr. Zeytin yağı ile ısıtılıp krem haline getirilir. Soğuyunca 7.5 gr. Altın damla sakızı öğütülüp kremin içine karıştırılır. Yaralara ve iltihaplı yerlere bu krem sürülür.
- İltihap: Altın damla sakızı un haline getirilip yaralara ekilir. 50 gr. Balmumu, 150 gr. Zeytin yağı ile ısıtılıp krem haline getirilir. Soğuyunca 7.5 gr. Altın damla sakızı öğütülüp kremin içine karıştırılır. Yaralara ve iltihaplı yerlere bu krem sürülür.
- Yara: Altın damla sakızı un haline getirilip yaralara ekilir. 50 gr. Balmumu, 150 gr. Zeytin yağı ile ısıtılıp krem haline getirilir. Soğuyunca 7.5 gr. Altın damla sakızı öğütülüp kremin içine karıştırılır. Yaralara ve iltihaplı yerlere bu krem sürülür.
- Yanık: Altın damla sakızı un haline getirilip yaralara ekilir. 50 gr. Balmumu, 150 gr. Zeytin yağı ile ısıtılıp krem haline getirilir. Soğuyunca 7.5 gr. Altın damla sakızı öğütülüp kremin içine karıştırılır. Yaralara ve iltihaplı yerlere bu krem sürülür.
- Öksürük: 2. Maddededki macun aç iken yenmeye devam edilir.
- Bronşit: 2. Maddededki macun aç iken yenmeye devam edilir.
- Balgam söktürücü: Altın damla sakızı,ıhlamur,ketten tohumu öğütülüp balla macun yapılarak 1′er tatlı kaşığı yenmeye devam edilir.
- Nefes darlığı: Altın damla sakızı,sinirli ot,biberiye ile beraber öğütülüp balla macun yapılıp 1′er tatlı kaşığı yenmeye devam edilir.
- Ağız kokusu: Altın damla sakızı çiğnenir.

20 Mart 2012 Salı

BAMBULAR

                                   BAMBULAR
Bambu (Bambusoideae) buğdaygiller (Poaceae) familyasına ait ve 1.200 adet bazen birbirlerinden çok farklı görünen bitki türlerinden oluşan bir alt familyayı kapsayan tanımdır.

Bambu insanların en çok işine yarayan bitkilerden birisidir. Bambu türleri Asya'da Güney ve Kuzey Amerika'da ve Afrika'da bulunurlar. En büyük bambu türleri 80 cm kalınlığa ve 38 metre uzunluğa kadar varabilir. Bazı bambu türleri çok seyrek çiçek verir bazen her 100 yılda bir ya da daha seyrek olabilir.

Bambular ilk önce iki ayrı tip'e ayrılabilirler:

Oymak: Bambuseae: Ağaç gibi büyüyen tahtalaşan bir kabuğa sahip olan kibar ve ince yapraklar ama çok büyük çiçekler geliştiren bambular.
Oymak: Olyreae: Ot gibi büyüyen tahtalaşmayan ve boyları bir metreyi geçmeyen bambu türleri.


Kullanımı
Gıda Bambunun küçük fidanları sebze olarak yenilir ya da sirke içinde turşusu kurulur. Gıda olarak en uygun cinsler Bambusa Dendrocalamus ve Phyllostachys'dir.

Bazı bambu türlerinin hafif bir asitleri vardır ve bu yüzden tatları acıdır. Bu acı tat kaynatılarak yok edilebilir. Japonya'da bu acı tadı yok etmek için bambusu kaynatırken pirinç unu atılır ama Şili biberiylede yok edilebilinir.

Bambus turşusuna „Achia“ ya da „Atchia“ denir. Bambu tohumuda yenilebilir. Bazı bambu türleri ilaç olarak kullanılır; saç tırnak kemik için faydalı ve depresyonu kesebilen etkileri vardır.


İnşaat Malzemesi

Büyük bambu türleri hafif ama dayanıklı olan odunları ile ev yapımı için kullanılabilirler. Eskiden Asya'da özellikle Güneydoğu Asya'da bütün köyler tamamen bambudan inşa edilirdi. Eskiden Siam kentinin yarısı bambu sandalların üzerinde suda yüzen evlerden oluşurdu. Bambu ile hatta köprüler yapılır ve bambu su borusu olarak kullanılıp kilometrelerce uzunlukta su hatları yapılır. Bambu suya dayanıklı yapısı ile nehir ve deniz ulaşımında da kullanılmıştır. Yapısı itibari ile sıkı dokulu ve çok sağlam bir yapısı vardır. Bazı türlerinin içi boş olduğu için mukavement gerektiren işler içinde kullanılmıştır.


Kumaş

Tekstil sektöründe de bambulardan yararlanılmaktadır. Bambular kullanılarak antibakteriyel kumaşlar üretilmektedir. Ve bambudan üretilen bu kumaşlar yurtdışında çok talep görmektedir. Fakat bambuların ülkemizde yetişme alanı çok dardır. Bunu için fabrikasyon üretime geçilmesi halinde Uzakdoğudan bambu ithal edilmesi gerekmektedir.


Bahçede

Çinlilerin bahçe kültürünün temel bitkisi bambu türleridir. Bahçeyi güzelleştiren bir bitki olarak Avrupa'da da yayılmaya devam etmektedir. Avrupa'da satılan çoğu cinsleri (Fargesie Phyllostachys) -20 dereceye bile dayanıklılardır.


Ev eşyaları yapımı

Bambu ile çok güzel mobilyalar ve başka ev eşyaları yapılabilir: Sepetler Perdeler Bardaklar Bambu (Bambusoideae) buğdaygiller (Poaceae) familyasına ait ve 1.200 adet bazen birbirlerinden çok farklı görünen bitki türlerinden oluşan bir alt familyayı kapsayan tanımdır.

Bambu insanların en çok işine yarayan bitkilerden birisidir. Bambu türleri Asya'da Güney ve Kuzey Amerika'da ve Afrika'da bulunurlar. En büyük bambu türleri 80 cm kalınlığa ve 38 metre uzunluğa kadar varabilir. Bazı bambu türleri çok seyrek çiçek verir bazen her 100 yılda bir ya da daha seyrek olabilir.

Bambular ilk önce iki ayrı tip'e ayrılabilirler:

Oymak: Bambuseae: Ağaç gibi büyüyen tahtalaşan bir kabuğa sahip olan kibar ve ince yapraklar ama çok büyük çiçekler geliştiren bambular.
Oymak: Olyreae: Ot gibi büyüyen tahtalaşmayan ve boyları bir metreyi geçmeyen bambu türleri.


Kullanımı
Gıda Bambunun küçük fidanları sebze olarak yenilir ya da sirke içinde turşusu kurulur. Gıda olarak en uygun cinsler Bambusa Dendrocalamus ve Phyllostachys'dir.

Bazı bambu türlerinin hafif bir asitleri vardır ve bu yüzden tatları acıdır. Bu acı tat kaynatılarak yok edilebilir. Japonya'da bu acı tadı yok etmek için bambusu kaynatırken pirinç unu atılır ama Şili biberiylede yok edilebilinir.

Bambus turşusuna „Achia“ ya da „Atchia“ denir. Bambu tohumuda yenilebilir. Bazı bambu türleri ilaç olarak kullanılır; saç tırnak kemik için faydalı ve depresyonu kesebilen etkileri vardır.


İnşaat Malzemesi

Büyük bambu türleri hafif ama dayanıklı olan odunları ile ev yapımı için kullanılabilirler. Eskiden Asya'da özellikle Güneydoğu Asya'da bütün köyler tamamen bambudan inşa edilirdi. Eskiden Siam kentinin yarısı bambu sandalların üzerinde suda yüzen evlerden oluşurdu. Bambu ile hatta köprüler yapılır ve bambu su borusu olarak kullanılıp kilometrelerce uzunlukta su hatları yapılır. Bambu suya dayanıklı yapısı ile nehir ve deniz ulaşımında da kullanılmıştır. Yapısı itibari ile sıkı dokulu ve çok sağlam bir yapısı vardır. Bazı türlerinin içi boş olduğu için mukavement gerektiren işler içinde kullanılmıştır.


Kumaş

Tekstil sektöründe de bambulardan yararlanılmaktadır. Bambular kullanılarak antibakteriyel kumaşlar üretilmektedir. Ve bambudan üretilen bu kumaşlar yurtdışında çok talep görmektedir. Fakat bambuların ülkemizde yetişme alanı çok dardır. Bunu için fabrikasyon üretime geçilmesi halinde Uzakdoğudan bambu ithal edilmesi gerekmektedir.


Bahçede

Çinlilerin bahçe kültürünün temel bitkisi bambu türleridir. Bahçeyi güzelleştiren bir bitki olarak Avrupa'da da yayılmaya devam etmektedir. Avrupa'da satılan çoğu cinsleri (Fargesie Phyllostachys) -20 dereceye bile dayanıklılardır.


Ev eşyaları yapımı

Bambu ile çok güzel mobilyalar ve başka ev eşyaları yapılabilir: Sepetler Perdeler Bardaklar Şapkalar ve balık tutmak için tuzaklar. Endonezya'da bazı bambu türleri ile bir kez kullanılabilen tenceler yapılır. Tırmanabilen bir bambu türü ile hatta çuvallar ve ceketler bile yapılır.


Müzik enstrümanlerı

Çin Tahiti ve Yava gibi bazı ülkelerde bambudan müzik enstrümanları yapılır. Bunlar çoğunlukla flütlerdir ama telli enstrümanlar ve davullarda yapılır. Japon müzik kültüründe çokça kullanılan shakuhachi olarak bilinen flüt de bambudan yapılır. Ayrıca Brezilya'lıların özellikle Capoeira'da kullandıkları berimbau adlı müzik aletinin de ana maddesi sayılabilir.


Silah

Bambunun hafif ama sağlam yapısı silah yapımı içinde çok uygundur. Bambudan mızraklar ve ok-hortumları yapılır. Vietnam savaşı'nda Viet kong'un ormanlarda bambudan hazırladıkları tuzaklar Amerikalı askerlerin en büyük korkusu olmuşlardır. Samurayların çok etkili bir yayıda belli bir bambu türü ile yapılır. Bambu ayrıca japon samurailerin geliştirdikleri kendo sporunun temel silahlarından biridir. Shinai olarak adlandırılır. Ayrıca orta çağ japonyasında antreman için çivili uzeri deri kaplı bambu shinailer kullanılmıştır.


Ham madde [değiştir]Bambu ile Çin ve Jamaika gibi bazı ülkelerde kâğıt üretilir. Bazı bambu türlerinden cila-maddesi yapımı için kullanılan bir toz çıkarılır.


Kültürel anlamı

Bambunun bazı kültürlerde sembolik anlamları vardır. Çinlilerde bambu uzun bir ömürün sembolüdür. Hindistan'da ise dostluğun sembolüdür. Filipinler'de çiftçiler bambu sırıklarını şans getirsinler diye tarlalarının etrafına dikerler. Bambu yemyeşil yaprakları ve çok dümdüz bir şeklide dik büyümesi ile Japonya'da dürüstlüğün ve temizliğin sembolüdür. Japonlar ayrıca yılbaşında giriş kapılarının iki yanına birbirine bağlanmış bambular ("kodamatsu") koyarlar ve bunun şans getirdiğine inanırlar.Şapkalar ve balık tutmak için tuzaklar. Endonezya'da bazı bambu türleri ile bir kez kullanılabilen tenceler yapılır. Tırmanabilen bir bambu türü ile hatta çuvallar ve ceketler bile yapılır.


Müzik enstrümanlerı

Çin Tahiti ve Yava gibi bazı ülkelerde bambudan müzik enstrümanları yapılır. Bunlar çoğunlukla flütlerdir ama telli enstrümanlar ve davullarda yapılır. Japon müzik kültüründe çokça kullanılan shakuhachi olarak bilinen flüt de bambudan yapılır. Ayrıca Brezilya'lıların özellikle Capoeira'da kullandıkları berimbau adlı müzik aletinin de ana maddesi sayılabilir.


Silah

Bambunun hafif ama sağlam yapısı silah yapımı içinde çok uygundur. Bambudan mızraklar ve ok-hortumları yapılır. Vietnam savaşı'nda Viet kong'un ormanlarda bambudan hazırladıkları tuzaklar Amerikalı askerlerin en büyük korkusu olmuşlardır. Samurayların çok etkili bir yayıda belli bir bambu türü ile yapılır. Bambu ayrıca japon samurailerin geliştirdikleri kendo sporunun temel silahlarından biridir. Shinai olarak adlandırılır. Ayrıca orta çağ japonyasında antreman için çivili uzeri deri kaplı bambu shinailer kullanılmıştır.


Ham madde [değiştir]Bambu ile Çin ve Jamaika gibi bazı ülkelerde kâğıt üretilir. Bazı bambu türlerinden cila-maddesi yapımı için kullanılan bir toz çıkarılır.


Kültürel anlamı

Bambunun bazı kültürlerde sembolik anlamları vardır. Çinlilerde bambu uzun bir ömürün sembolüdür. Hindistan'da ise dostluğun sembolüdür. Filipinler'de çiftçiler bambu sırıklarını şans getirsinler diye tarlalarının etrafına dikerler. Bambu yemyeşil yaprakları ve çok dümdüz bir şeklide dik büyümesi ile Japonya'da dürüstlüğün ve temizliğin sembolüdür. Japonlar ayrıca yılbaşında giriş kapılarının iki yanına birbirine bağlanmış bambular ("kodamatsu") koyarlar ve bunun şans getirdiğine inanırlar.
KAYNAKÇA :vidipedia